Kategoriler
Aşk Şiirleri Şiirler

İkimizin Yarınları

Umudun alevi sendin.
Sen benim bitmeyen ateşimsin.
Belki cennet, belki de cehennem ıslanır.
Seni bana yazanlar acılardır.
Bir renk içinde seni bestelerken,
Her türde notaya doğru yelken açtım.
Bu aşk uğruna her koşulda can verdim.
Kendi limanımdan yol alan bir sandaldım.
Kürek çektiğim intiharlarda yaşayandım.

Söyle sevgili, nereye bıraksınlar bizi.
İkimiz bir desen içindeki renktik.
Alev aldıkça gözlerimizdeki sevinçtik.
Sen hiç soğuk bir gözyaşı öptün mü?
Ya da ağlarken dibine kadar battın mı?
Söyle, hangi ağacın dalına tutundun.
Sen nerede kendi yanlışlarını yaktın?
Bir sahne olsa da umut kendini tanımlasa.
Psikoz düzleminde elbet bir sancı gelir.
Şizofren yasaların ne olduğu bellidir.

İnat etme, sen de pusuların içine düşersin.
Kalbindeki gün doğumuna fazla güvenme.
Bir sancı gelir de krizler alır götürür seni.
Her şey aslına düşen bir hayaldir.
Düşlerin gizeminde kendini toparlarken,
Kendi içinde hipnoz olmuş bir umut.
Belki de her şeyin pimini çeken bir kader.
Adına ne dersen de ama sen de biliyorsun.
Bu insanlar bir yerde aşkı çekecek.
Herkes kendi ufkunda kanat çırpacak.
Bir kez daha insanlar galip gelecek.
Seninle ben sonsuzlukta bir aşk olacak.
Nice yarınlar kendileri için bizi yazacak.
Kudret Alkan / Yazar ve Şair

Kategoriler
Aşk Şiirleri Şiirler

Kapanmış Yollar

Hayaller kaç gerçeği ayakta tutar?
Benim sana olan sevdam nerede son bulur?
Bu aşkın içinde bir yol haritası yoktu.
Her şey yağmurun bilmecesinde saklıydı.
Sana olanlar neden bu kadar kötüydü.
Bir ıslak imzaya bakıyordu ayrılık.
Benim ruhumda gardiyan olmuş umut vardı.
Sana dokundukça nabzım isyan ediyordu.
Tutunacak son limana kadar senindim.

Seninle ikimiz neleri aştık, neleri geçtik.
Bir rüya mıydı, bunca yaşananlar.
Seninle aramda ne vardı.
İsyan haykırdıkça adını söylüyordu.
Senin olmak yeniden başlamak gibiydi.
Doğru olmak, ya da yanlışın üzerine gitmek.
Bu aşkın gülleri nerede açardı?
Senin olanlar ne vakit bana gelirdi.
Bir zincire bağlasalardı beni.
Bir yudum aşkın ötesine salsalardı acılarımı.
Düşlerimin en son perdesine kadar yazsalardı.

Söyle sevgilim, biz nerede son bulduk böyle?
Hani derinden isimlerimizi söyleyenler vardı.
Hani umut bir kez daha ellerini kaldıracaktı.
Ah o şizofren giysiler nerede son bulacaktı?
Hangi rüyanın içindekileri deşifre edecektik?
İkimiz de aslında merkezinden yaralıydık.
Ve bu oyunun içinde bir kez daha son buluyorduk.
Seni duvarlara vuran heybetli gözyaşı bendim.
Bendim işte, bir kez daha ismini haykırdım.
Dünyaya nam salan ahenk taşı oldum.
Bedenim ruhuma bir türlü söz geçiremiyordu.
Sana kavuşmak belki de çılgınlığın mimarıydı.
Sana diren tüm yollar sonsuzlukta kapalıydı.
Kudret Alkan / Yazar ve Şair

Kategoriler
Aşk Şiirleri Şiirler

Yağmur Damlasına Dönüşen Sevinçlerim

Öksüzdüm, kendimi bilmeden yaşarken,
Sevinçlerim yağmur damlası gibiydi.
Aktığı anda kendini imha eden,
Yüreğimde taşıdığım onca felaket.
Söyle bana, ikimize kim dur diyecek?
Sence de soluksuz bir yarın mı bütün bunlar.
Hani kendi ekseni etrafında dönen acılar.
Hani yorgun bir ruhun içindeki karanlıklar.

Seni anlamak isterken duvarlara çarpmak.
Nasıldır yolun sonunda ıslah olmak.
Bir yerde günün sonu mudur?
Ya da başlarken gözyaşının dramı.
Hani ekleyecektik bu aşkın sonunu.
Bir yerde günah çıkaracaktık ikimiz.
Bulutların üstündeki rüya mıydı bunlar?
Bana anlatmalısın, bana yormalısın sabahı.
Ah bir uyanabilsem gerçeğin içinde.

Seni bana fedakar kılan neydi?
Bir avuç dünyanın bedelinde can bulan.
Uykusuz bir gecenin içindeki böcekler.
Seni bana kırdıran, ah o yorgun akşamlar.
Kafaları çektikçe kendi dışında can bulan hayaller.
Sahne aldığım son replikte beni bana verenler.
Sence de her şey ikram değil mi?
Kendi dünyasında acılara gebe kalan.
Ruhunda bir renk bulduğun dünya.
Sizler benimsiniz, sizler bendensiniz.
Böylece öldüğüm cennetin bahçesindesiniz.
Ne olursa olsun aşkı süsleyensiniz.
Kudret Alkan / Yazar

Kategoriler
Aşk Şiirleri Şiirler

Sevdanın Sonsuz İlerleyişi

Duman içinde bir devrin sonu.
Sen bana tutunan bir yıldızken,
Nasıl da kaplarsın içimdeki sevdayı.
Bir yankı varsa gönlümde,
Bu her şeyin kendi içindeki bitme noktası.
Seninle davam hayat boyu sürecek.
Bir mevsim daha sensiz bitecek.
Ve bir yıl daha yalnızlık içinde geçecek.

Buna alışmak ne kadar zor.
Bir zamanlar sevda vardı.
O vakitler adımlarımda yalnızlık.
Bir acının kendine olan çalımı.
Yankı içinde göklere tutunan gözyaşı.
Söyle sevgilim, sen nerede ağlayacaksın.
Son dediğimiz aşkı nereye taşıyacaksın.
Bunun adı anlamak değil ki…

Her şey kendi içinde konuşurken,
Öksüz bir melodi gönlümde gezinir.
Seni yaşamak için ne kadar yol aldım.
Kim bilir kaçıncı dünyadan geçiyorum.
Bir kez daha, bir kez daha söylüyorum.
Ben seni ölümüne seviyorum.
Her şey paramparça bir haldeyken,
Ben seni her şeyimle bütünleştiriyorum.

Zaman olmak, ya da bir yerde hayatın parçası.
Her şey kendi içinde nasıl da alev alıyor.
Bu bilmeceler bir yerde kalbe saplanıyor.
Sen anla, sen hak ver içimdekine.
Bir rüya bulutu halinde sen de koşarsın.
Canın ölmeyi bile çekebilir.
Çünkü ölmek yürek ister.
Çünkü aşk olmak her şeyi etkiler.
Her sevda sonsuzluğun içinde ilerler.

Kategoriler
Şiirler

8 Mart Dünya Kadınlar Gününe Özel Kadın Olmak İstiyorum Şiiri

Bir Kadın Olmak İstiyorum
Bir kadın olmak istiyorum.
Doyasıya gülüp eğlenebilen, yine doyasıya ağlayabilen.
Gecenin bir yarısı da olsa sokakta gezebilen.
Önce insan, sonra kadın yerine konan.
Bir kadın olmak istiyorum.
Eşi tarafından şiddet görmeyen.
Yine eşi tarafından herhangi bir yerde katledilmeyen.
Vicdanı hür bir şekilde yaşayabilen.
Bir kadın olmak istiyorum.
İstediği gibi oy kullanabilen.
İstediği insanı sevip onunla evlenebilen.
Kendi seçimlerini özgürce uygulayabilen.
Bir kadın olmak istiyorum.
Cinsel saldırının yapılmadığı.
Yedisinde yetmiş yaşındaki biriyle evlendirilmeyen.
Evet dostlar.
Bir kadın olmak istiyorum.
Bir anne olabilen, evladını yetiştirebilen.
Güçlü toplumun güçlü kadınları.
Sadece kadın olarak değil,
İnsan olarak da toplum tarafından saygı gören.
Başörtüsü simge olmayan kadın.
Saçını özgürce savurabilen.
Vücuduna anlamlar yüklenilmediği.
Vicdanı ve aklıyla hareket edebilen kadın.
Okuyan ve okudukça okutabilen bir kadın.
Cahil olmayan bir kadın.
Belki öğretmen, belki doktor, belki bir mühendis.
Adına ne derse desin,
Toplumun kucakladığı, insanların saygı duyduğu kadın.

Kudret Alkan / Yazar ve Şair

Tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü Kutlarım.
Kudret Alkan
Kategoriler
Aşk Şiirleri Şiirler

Başkaydı Aşk

Başkaydı Aşk
Yaşamak dostlar; hızlıca akıp giden ömür.
Acaba ömrün neresindeyiz?
Ölüme belki bir yıl, belki de bir dakika var.
Her şey yaşadığın anın içinde saklı değil mi?
İçinde biriktirdiklerin, ileriye ötelediklerin.
Ne varsa bir an evvel yaşamalı, geleceğe bırakmamalı.
Çünkü gelecek uzak, esas olan yaşadığın an.
Bak hayata, o da elini ayağını çekiyor.
O da uzaklaşıyor senden.
Şimdi her şey sislerin ardında bir yerde.

Yaşamak dostlar; ölesiye yaşamak.
Bir parça acının içinden geçerken,
Karşı koyamadığın o derin mutluluk.
Sizlerden yansıyan ışık.
O da yıldızlar gibi gözlerinizde parıldıyor.
Ne de olsa insanı vicdanı aydınlatıyor.
Evet dostlar; nasıl anlatılır kül içindeki sevgili.
Bir açıklama gelecektir elbet.
Elbet beni benden alacak bir duman vardır.
Belki de her şey yolundadır.

Hayallerim vardı dostlar.
Bir zamanlar büyüyen umutlarımın içinde.
Bir zamanlar, öyle zamanlar ki…
Gerçekler vardı, ama neredeydi?
İnsanlar mı hayvandı, yoksa hayvanlar mı insan?
Bilemiyordum, sadece susuyordum.
Üstelik Tanrı da cevap vermiyordu.
Ellerim dumanlı, duman desen yorgun.
Bulutlar vardı; acaba dokunabilir miydim çocukluğumla.
Akıp giden çocukluk, elden kaçan fırsatlar.
Yenilgiler ve bir türlü geçmeyen pişmanlıklar.

Bu dünyada yaşadım mı, ya da öldüm mü?
Belki de çoktan mezara girdim.
Kulağımda uğuldayan şeytan.
Cennetin cehennemi doğurması.
Ya da cehennemden doğan cennet.
Adını siz koyun dostlar.
Bu durum mutsuzluğun mücadelesi değildi.
İnsanlık içinde insanca yaşamaktı.
Gölgeler ve tozların izler bıraktığı.
Yalınayak bir şekilde uçurtmalar uçurduğum.
Tozpembe hayaller içinde sevgiliye uzandığım.
Ekmek ve suyun peşinden gittiğim bir kavga.

Bu kavga kör bir bıçağın sınır çizgileri gibiydi.
Bu kavga buram buram< Anadolu kokuyordu.
Ve insan hayatında ilk defa sevinçten ağlıyordu.
İşte orasıydı çocuklar, orasıydı.
Mavilerin insandaki çoğalışı oradaydı.
Vapurlar bir kez daha telgraf çekiyordu.
Martılar sevdiklerine mektup yazıyordu.
Hayattaki bütün roller değişmişti.
Dünyadaki tüm canlılar sevdiğine koşuyordu.
Çocuklar topaç ve bilyeleriyle etrafa dağılıyordu.
Orasıydı dostlar, orasıydı.
Mazlumların korunduğu yer orasıydı.
Oradaki filmin sahneleri aşk gibi tanıdıktı.
Aşktı, sonsuzluğun yüreğimizdeki davasıydı.
İşte orasıydı, çünkü aşk bambaşkaydı.
Kudret Alkan / Yazar ve Şair

Kategoriler
Aşk Şiirleri Şiirler

İki Sevgiliydik

İki Sevgiliydik
Seninle benim aramda gerçekler vardı.
Seninle yaşadığım her şey gerçekti.
Şimdiki gibi sahte ve gösteriş içinde değildi.
Korku yerine şefkat ve merhamet vardı.
Vicdanım hep senden yana konuşurdu.
Aklım sen ve sensizlik arasında bir yerdeydi.
Seni düşünmek gerçeğin keşfi gibiydi.
Sadeydik, yorgunduk, yaralıydık, ama umut doluyduk.
İnandıkça aşka koşan iki gençtik.
Mesafe tanımayan, birbirini seven iki sevgiliydik.

Sensin, beni kendimde tutan anarşi.
İçimde ekmek, yüreğimde bir yudum suyla.
Sana doğru koşan hücrelerim.
Her birinde senin siluetinle can pazarın.
Damladıkça umuduma yol gösteren sancağın.
Hiçbir yer yokken bana sahip çıkan varlığın.
Sen bana bir vatan, sen bana bir mekan.
Seninle nice köprülerden geçen kimliğim.
Başka mevsimlerden, başka oluşumlardan geçen.
Sensin ruhumdaki direniş ve diriliş.

Bu külün, bu yangının adı sensin.
Bu uçurtmaların, bu gökyüzünün de ismi sen.
Sen bendeki mavilerin gerçek tonusun.
Yolumdaki ezberleri bozan bir vahasın.
Seninle ölümüne zar atmak geliyor içimden.
Seni nereye kadar kovaladım bilmiyorum.
Bilmiyorum yüreğimin hangi enkazda kaldığını.
Nereye kadar yol aldım, gerçekten bilmiyorum.
Bildiğim sadece sevgim, bildiğim sadece kuşlar.
Hani baharın gelişiyle pencerene konan.
Hani özgürlüğün ışığı altında öten.
Gülü dikeniyle birlikte seven.
Onun adı, seninle beni birleştiren.
Kudret Alkan / Yazar ve Şair

Kategoriler
Aşk Şiirleri Şiirler

Seninle Olan Aşkım

Öldüm mü, yoksa yaşayan sanrılar mı?
Bilemiyorum, bu aralar hiç keyfim yok.
Sevmek hangi zaman diliminde kaldı.
Kendini dinleyenler, geceyi dövenler nerede?
Bir an olsun senin huzurunda.
Seninle omuz omuza çarpıştığım savaşlarda.

Nerede ararsın kendini, kimden dinlersin?
Bir yol olmalı bu sabahın kamçısında.
Ne de olsa herkes bir gün ölüyor.
Sen de gidiyorsun işte.
Geride kalanlar ne kadar yaralı oysa.
Yetmiyor, yüreğinin kalabalıklığı yetmiyor.
Yalnız bir dünyanın kırgınlıkları.

İşte yine seni ve sensizliği yazıyorum.
Ruhum dar bir tünelde sanki.
Sanki her şey merkezinden acıyan bir halde.
Evet sevgilim, bir kez daha yastayım.
Gözyaşlarımla senin yolundayım.
Bu gece ve bu sabah yine umuttayım.
Seninle ben ölümsüz bir aşktayım.
Kudret Alkan / Yazar

Kategoriler
Aşk Şiirleri Şiirler

Asi Deniz Kudret Alkan

Asi Deniz
Sevgiyle yol alan bir kader ve bir umut.
Sen yaşa içindeki duygu ve düşünceleri.
Bir gün elbet yüreğinden sevda dökülür.
O vakit kalabalık bir dünyanın içinde.
Belki de kimselerin olmadığı bir mekânda.
Duaların hüküm sürmediği bir dünyada.

Senin sesinle yalnızlığımı kalabalıklaştırıyorum.
Bir neden, belki de bir sabah çıkagelirsin.
Üstüme düşen siren seslerinin arasında.
Kendine yer edinmiş bir dünyanın nağmelerinde.
Sancağına tutunmuş bir milletin rüzgârında.
Ne kadar kaldığını bilmeden.
Ya da ne kadar geçtiğini fark etmeden.
Bu delilik elbet bir yere varır.
Her aşk kendi çapında büyük ve sonsuzdur.

Sensin asi deniz.
Belki bir dalga alır götürür seni.
Belki limana vicdanınla demir atarsın.
O vakit sen dalgalara karşı koymuş yüreksin.
Elinde ve gözünde olan aşk.
Sevdiğine, yalnızca sevdiğine açılan pencere.
Kendini kurtaran bir gemi.
Bir daha söylüyorum, al bendeki nedenleri.
Kudret Alkan

Kategoriler
Aşk Şiirleri Şiirler

Kalemler Mezar Oldu

Kalemler Mezar Oldu
Sana tutundukça yaralarımın iyileştiğini fark ediyorum.
Acılar kıyılarından alev aldıkça, sen batmayan bir sandal.
Nereye varacağım, hangi dağın ardına bakacağım.
Bulabilir miyim seni, yoksa artık yaşamıyor musun?
Seni gerçekten kaybettim mi, ya da ölümü geçtim mi?
Bilemiyorum, kalemler mezar olmuş.
Şiirler de can, hani kafayı çektiğim o son damla.
Bir türlü akmıyor, anlaşılan cenazeyi kirletmiyor.
Ama insan her şeye karşı bir kılıf buluyor.
Bense seni kaybetmenin acısı içinde kalan.
Bir şarkı, ya da türkü bulsam kendime.
Hayallerin içinde bir yerde gerçek olur muyuz?
Yoksa ikimize cevap veren sadece sanrılar mı?

Yazıyorum, son defa da olsa seni ve sensizliği yazıyorum.
Bu satırlar her hamlesinde beni daha da öldürüyor.
Kendime olan çalımlarım, aslında seviyorsan güzelsin.
Aslında seviliyorsan daha da güzelsin.
Ama ne kadar güzel olsan da, ikimizin meselesi bitmiyor.
Üstümüze nedensiz bir vicdan olgusu çöküyor.
Yoksa ikimizi hala sorgulayan bir yaşam mı var?
Anlayamıyorum, gerçekten ne seni ne de kendimi anlayabiliyorum.
Şehrin sokakları ve caddeleri bomboş bir halde.
Her şey güneşin karanlığında ışığı kovalıyor sanki.
Sanki seninle beni yakalamaya çalışan bir gölge var.
Bu acılar ve bu sanrılar nerede son bulacak.
Ey Tanrı’m, bana beni anlatan bir yol göster.
Kendi kendimin bir kez daha farkına varayım.
Yorgun uykumdan sonsuza kadar uyanayım.

Bulamıyorum, kendi yenilgimin içinde bir yerde kaybolmuşum.
Cesedimin rengi, ya da tabuttaki ünlem işareti.
Sence ölümden ne anlamalıyım, nerede bu sonbahar.
Nedense kendi düzeninde her şey yorgun ve umutsuz.
İnsan ne zaman bu kadar fazla öldü ve gömüldü.
Bir yer var mıdır, ya da bir yol görünür mü ufukta?
Sence de sokaklar artık ikimizi yazmıyor mu?
Şehrin karanlık caddesinde ürkek bir kedi.
Belli ki o da arıyor, o da gerçeklere tutunmak istiyor.
Ama olmuyor, her şey o kadar uzaklara gitmiş ki…
Ben kendini zincire vuran bir kürek mahkûmu.
Aşk acısından daha kötüsü ne olabilir?
Belki de ölüm acısı ikimizi anlatan en güzel neden.
Sesimin son perdesine kadar seni kovalamak.
İşte ben burada yılmak istemeyen bir sancı.
Elbet ben de doğuracağım güneşi ve yıldızları.

Kalbimde bir yerlerde sancısını çektiğim bu yaşam.
Benim hiç aritmetik nedenlerim olmadı.
Belki de kendi dertlerimi sıralasam yıldızlar yetmez.
Zaten bu yaşama karşı hep eksik değil miyiz?
Hangi bitkisel hayat tamamlayacak beni?
Soru sormak kadar yeri geldiğinde gitmek gerek.
Her şey nasıl da kendine karşı gardını alıyor.
Yaralı ve sessiz bir halde senin şarkını dinliyorum.
Ama acılarıma merhem olmayan bir güneş var.
Bu yüzden ben de kendime küskünüm.
Delicesine severken, nedense başka âlemlere sürgün.
Bunun ismi kaybolmak, belki de kendini bulmak.
Ah bir tutabilsem seni en çok korkutan nedenleri.
Öfke mi kalabalıktı, yoksa vicdan mı?
Sen bir yük müydün, yoksa beni uçuran güvercin mi?

Elbet bir yerde karanlık akıllarımızı çalacak.
Aslında sendeki gidiş acıların en karanlık noktası.
Yüreğimde kendini imha eden saf ve temiz duygular var.
Seni ve beni hangi acı kurtaracak?
İçimde saklı kalmış bir rüyanın son demleri var.
Seninle bir kez daha yağmur altında yürüsem.
Bir yol olsak birbirimize ve bir neden bulsak aniden.
Bir kez daha sarılsak ve ben saçlarını koklayıp öpsem.
Çok mu zor gözyaşlarının sevinç çığlıkları içinde ıslanmak.
Issız ve kendini bilmiyordu, yorgun kalmış hayaller.
Her zerresinde bitmeye yüz tutan bir haykırış vardı.
Benim sitemim kendime, benim duygularımsa seninle.
Sana dair yazdığım bütün şiirler hala yüreğimde.
Seni anlatan ve seninle yol alan duygularım gözlerimde.
Kudret Alkan / Yazar ve Şair