Kategoriler
Aşk Şiirleri Şiirler

Başkaydı Aşk

Başkaydı Aşk
Yaşamak dostlar; hızlıca akıp giden ömür.
Acaba ömrün neresindeyiz?
Ölüme belki bir yıl, belki de bir dakika var.
Her şey yaşadığın anın içinde saklı değil mi?
İçinde biriktirdiklerin, ileriye ötelediklerin.
Ne varsa bir an evvel yaşamalı, geleceğe bırakmamalı.
Çünkü gelecek uzak, esas olan yaşadığın an.
Bak hayata, o da elini ayağını çekiyor.
O da uzaklaşıyor senden.
Şimdi her şey sislerin ardında bir yerde.

Yaşamak dostlar; ölesiye yaşamak.
Bir parça acının içinden geçerken,
Karşı koyamadığın o derin mutluluk.
Sizlerden yansıyan ışık.
O da yıldızlar gibi gözlerinizde parıldıyor.
Ne de olsa insanı vicdanı aydınlatıyor.
Evet dostlar; nasıl anlatılır kül içindeki sevgili.
Bir açıklama gelecektir elbet.
Elbet beni benden alacak bir duman vardır.
Belki de her şey yolundadır.

Hayallerim vardı dostlar.
Bir zamanlar büyüyen umutlarımın içinde.
Bir zamanlar, öyle zamanlar ki…
Gerçekler vardı, ama neredeydi?
İnsanlar mı hayvandı, yoksa hayvanlar mı insan?
Bilemiyordum, sadece susuyordum.
Üstelik Tanrı da cevap vermiyordu.
Ellerim dumanlı, duman desen yorgun.
Bulutlar vardı; acaba dokunabilir miydim çocukluğumla.
Akıp giden çocukluk, elden kaçan fırsatlar.
Yenilgiler ve bir türlü geçmeyen pişmanlıklar.

Bu dünyada yaşadım mı, ya da öldüm mü?
Belki de çoktan mezara girdim.
Kulağımda uğuldayan şeytan.
Cennetin cehennemi doğurması.
Ya da cehennemden doğan cennet.
Adını siz koyun dostlar.
Bu durum mutsuzluğun mücadelesi değildi.
İnsanlık içinde insanca yaşamaktı.
Gölgeler ve tozların izler bıraktığı.
Yalınayak bir şekilde uçurtmalar uçurduğum.
Tozpembe hayaller içinde sevgiliye uzandığım.
Ekmek ve suyun peşinden gittiğim bir kavga.

Bu kavga kör bir bıçağın sınır çizgileri gibiydi.
Bu kavga buram buram< Anadolu kokuyordu.
Ve insan hayatında ilk defa sevinçten ağlıyordu.
İşte orasıydı çocuklar, orasıydı.
Mavilerin insandaki çoğalışı oradaydı.
Vapurlar bir kez daha telgraf çekiyordu.
Martılar sevdiklerine mektup yazıyordu.
Hayattaki bütün roller değişmişti.
Dünyadaki tüm canlılar sevdiğine koşuyordu.
Çocuklar topaç ve bilyeleriyle etrafa dağılıyordu.
Orasıydı dostlar, orasıydı.
Mazlumların korunduğu yer orasıydı.
Oradaki filmin sahneleri aşk gibi tanıdıktı.
Aşktı, sonsuzluğun yüreğimizdeki davasıydı.
İşte orasıydı, çünkü aşk bambaşkaydı.
Kudret Alkan / Yazar ve Şair

Kategoriler
Aşk

Sessizliğin İlerleyişi

Sessizliğin İlerleyişi
Sessizce ilerlerken, yüreğimin sende kaldığını anladım. Anladım ki, sana dair ne varsa, beni benden almış. Sanki başka bir var oluşun içinde yaşamışım. Yeniden dünyaya gelmiş, aşk için belli bir rüyaya dalmışım. Sana o kadar susamışım ki, her yerde seni görmem bu yüzden. Bütün anıları sende bulmam da bu yüzden. Bu başka bir yaratılış. Aşk denen hikâyenin başlangıç noktası. Seninle beni bir bütün yapan sonsuzluk haritası. Sonu olmayan bir düşün içindeki kilit mekân.

Seni senden alan şiirlerimin içinde ıslak imzalar vardı. Onların ıslak olma nedeni gözyaşlarımın içinden yansıyan gerçeklerdi. Onlar anıların madeninde işlenen bir mantığın devrimci noktalarıydı. Onlar ıssız bir vadiyi içeren bakışlarımın kimyasıydı. Her bir parçamla sana ait olan ruhumun isyancı kimliğiydi. Bu bir düzendi. Ve hiç şüphesiz seni bana çağırıyordu.
Kudret Alkan / Yazar ve Şair

Kategoriler
Aşk Şiirleri Şiirler

İki Sevgiliydik

İki Sevgiliydik
Seninle benim aramda gerçekler vardı.
Seninle yaşadığım her şey gerçekti.
Şimdiki gibi sahte ve gösteriş içinde değildi.
Korku yerine şefkat ve merhamet vardı.
Vicdanım hep senden yana konuşurdu.
Aklım sen ve sensizlik arasında bir yerdeydi.
Seni düşünmek gerçeğin keşfi gibiydi.
Sadeydik, yorgunduk, yaralıydık, ama umut doluyduk.
İnandıkça aşka koşan iki gençtik.
Mesafe tanımayan, birbirini seven iki sevgiliydik.

Sensin, beni kendimde tutan anarşi.
İçimde ekmek, yüreğimde bir yudum suyla.
Sana doğru koşan hücrelerim.
Her birinde senin siluetinle can pazarın.
Damladıkça umuduma yol gösteren sancağın.
Hiçbir yer yokken bana sahip çıkan varlığın.
Sen bana bir vatan, sen bana bir mekan.
Seninle nice köprülerden geçen kimliğim.
Başka mevsimlerden, başka oluşumlardan geçen.
Sensin ruhumdaki direniş ve diriliş.

Bu külün, bu yangının adı sensin.
Bu uçurtmaların, bu gökyüzünün de ismi sen.
Sen bendeki mavilerin gerçek tonusun.
Yolumdaki ezberleri bozan bir vahasın.
Seninle ölümüne zar atmak geliyor içimden.
Seni nereye kadar kovaladım bilmiyorum.
Bilmiyorum yüreğimin hangi enkazda kaldığını.
Nereye kadar yol aldım, gerçekten bilmiyorum.
Bildiğim sadece sevgim, bildiğim sadece kuşlar.
Hani baharın gelişiyle pencerene konan.
Hani özgürlüğün ışığı altında öten.
Gülü dikeniyle birlikte seven.
Onun adı, seninle beni birleştiren.
Kudret Alkan / Yazar ve Şair

Kategoriler
Aşk

Sıcak Bir Yuva Kudret Alkan

Umudumun içinde sıcacık bir yuva. Seni arıyorum dünden bugüne. Bir selamını aradığım, yanan mendillerin kümeleştiği dipsiz gözyaşları burada. Kendimi avutmaktan vazgeçtim artık. Sadece ruhumla sana doğru ilerliyorum. Yüreğim yaralı bir halde. Senelerdir içimde kanayan yaralar var. Onlar belki de beni ben yapan ana etkenler. Çünkü hissetmek bu işin özü. Doğam gereği bendeki aşk sana doğru koşuyor. İçimdeki bazen isyan, bazen sitem oluyor. Bir yerde var olmanın bu kadar zor olacağını hiç tahmin etmezdim. Ama gerçekten ruhum kendini her fırsatta imha ediyor. İntiharın eşiğinde bir yerde, belki de ölümün bile uğramadığı bir lanetin içinde kendimce aşkım. Aşk için aşkım işte. Burada bir kovalanan, bir de kovalayan var.

Pencerelerde ıslık öttüren benim. Uçurtmaların sancısında, kendisini ötedeki şehirlere taşıyan da benim. İnsan kendi dünyasının içinde nasıl da bitiyor. Bitme noktasında kendini allak bullak ediyor. Ruhunun meydan savaşında kendisine olan inancını bir kez daha tazeleme gereği duyuyor. Bu anlaşılması zor bir dünya. Aşkın fay hatlarında kendini bulmak gibi bir şey. Ondan sonra sallantılar, ya da depremler gözlerine yerleşiyor. Sen ağladıkça yüreğindeki tohumlar yer değiştiriyor. Belki de dönencelerin kuytu köşelerinde kırılganlıklar gösteriyor.
Kudret Alkan / Yazar ve Şair

Kategoriler
Aşk Sözleri

Aşk Sözleri 2 Kudret Alkan

-1-
Bak işte.
Yine damladan şehir geçiyor.
Ben yine şizofren nöbetlerde.
Geceyle gündüzün birleşmesinde.
Seni sen eden sevgimde.

-2-
Yalanlarla kandırdın beni.
Bir damla hayalin içinde kaybolan bendim.
Ruhumun enkazında kahreden hani.
Hani gözyaşlarımın dumanlaştığı bir yer.
Ne duruyorsun, sen de yaslan omuzlarıma.
Belki bir sabah doğar yüreğinden.
Bana eskiden kalma bir hatıra verirsin belki.
Çünkü ben de geçtim kendimden.
Çünkü ben de geçtim senden.
Kudret Alkan / Yazar ve Şair

Kategoriler
Aşk Şiirleri Şiirler

Seninle Olan Aşkım

Öldüm mü, yoksa yaşayan sanrılar mı?
Bilemiyorum, bu aralar hiç keyfim yok.
Sevmek hangi zaman diliminde kaldı.
Kendini dinleyenler, geceyi dövenler nerede?
Bir an olsun senin huzurunda.
Seninle omuz omuza çarpıştığım savaşlarda.

Nerede ararsın kendini, kimden dinlersin?
Bir yol olmalı bu sabahın kamçısında.
Ne de olsa herkes bir gün ölüyor.
Sen de gidiyorsun işte.
Geride kalanlar ne kadar yaralı oysa.
Yetmiyor, yüreğinin kalabalıklığı yetmiyor.
Yalnız bir dünyanın kırgınlıkları.

İşte yine seni ve sensizliği yazıyorum.
Ruhum dar bir tünelde sanki.
Sanki her şey merkezinden acıyan bir halde.
Evet sevgilim, bir kez daha yastayım.
Gözyaşlarımla senin yolundayım.
Bu gece ve bu sabah yine umuttayım.
Seninle ben ölümsüz bir aşktayım.
Kudret Alkan / Yazar

Kategoriler
Aşk

Zamanın Uzaklaştırması

Zamanın Uzaklaştırması
Zaman seni benden uzaklaştırırken, ben yine aynalı yarınlarda seni bekliyorum. Ruhum kendisinden çalınmış sanki. Sanki her davanın sonunda sen varsın. Geri dönmeyi içten içe sen de istiyorsun.

Gölgesi belli olmayan bir gerçek miydin?
Yoksa kendini asan bir siluet mi?
Yanlıştık, çünkü birbirimizi çok seviyorduk.
Büyümeyen çocuk gibi sevinç içinde.
Seninle benim şiirlerim nerede?

Bir yerde haklı olan acılar vardı. Mutluluk o zaman çocukların yüreğindeydi. Onların kalbi henüz kırılmamıştı. Parçalanmış bir hayata doğru gitmiyorlardı. Gayet huzurluydular. Ama ben senin derinde ilerlemeye çalışırken, kendimi uçurumların eşiğinde buluyordum. Oldukça yorgundum ve seninle ilgili birtakım kararsızlıklar yaşıyordum. Bir yanım seni isterken, diğer yanım senden nefret ediyordu. Bu nasıl bir çıkmazdı. Nasıl bir ikilemdi. Anlamak mümkün değildi.
Kudret Alkan

Kategoriler
Aşk Şiirleri Şiirler

Asi Deniz Kudret Alkan

Asi Deniz
Sevgiyle yol alan bir kader ve bir umut.
Sen yaşa içindeki duygu ve düşünceleri.
Bir gün elbet yüreğinden sevda dökülür.
O vakit kalabalık bir dünyanın içinde.
Belki de kimselerin olmadığı bir mekânda.
Duaların hüküm sürmediği bir dünyada.

Senin sesinle yalnızlığımı kalabalıklaştırıyorum.
Bir neden, belki de bir sabah çıkagelirsin.
Üstüme düşen siren seslerinin arasında.
Kendine yer edinmiş bir dünyanın nağmelerinde.
Sancağına tutunmuş bir milletin rüzgârında.
Ne kadar kaldığını bilmeden.
Ya da ne kadar geçtiğini fark etmeden.
Bu delilik elbet bir yere varır.
Her aşk kendi çapında büyük ve sonsuzdur.

Sensin asi deniz.
Belki bir dalga alır götürür seni.
Belki limana vicdanınla demir atarsın.
O vakit sen dalgalara karşı koymuş yüreksin.
Elinde ve gözünde olan aşk.
Sevdiğine, yalnızca sevdiğine açılan pencere.
Kendini kurtaran bir gemi.
Bir daha söylüyorum, al bendeki nedenleri.
Kudret Alkan

Kategoriler
Aşk Şiirleri

Mırıldandığım Öyküler

Kendimce mırıldandığım öykülerim vardı.
Kader bir yerde kovalamak,
Bir yerde yakalanmaktı.
Bütün sevgilerim senin için.
Benim yüreğim sana olan özlemim.
Kudret Alkan

Kategoriler
Aşk

Zamanın İçinde

Zaman kendi içinde aşkı yansıtıyor. Bu bir güç savaşı olmalı. Nerede eserse essin, kendine ait bir yörüngesi olmalı. Artık aşk, boyutların üstünde bir yerde. Belki de gerçek sevgi hepimizin kalbinde bir yerlerde. Burada kendini korumak bir kez daha gündem oluşturuyor. Herkesin sevgisi kutsal bir düğümün içinde şekilleniyor. Çünkü insan aşk içinde büyümeye başlıyor. İnsan olan yeni bir alan açarak, yorgunluğunun üstesinden geliyor. Bununla birlikte bir sabrın sonu geliyor. İnsan merakından alevlenen sevgi tohumlarını, gözyaşlarının içinden geçiriyor.

Zaman seni bana vermezken, ben hangi kaderin mülteci sorgularında can verdim. Kendimi hangi günahın akışına bıraktım. Sen de biliyorsun ki, insan ölümün içinde sahne alır. Bir yaşam felsefesiyle hareket eder. Sonrasında rüyaların sayfalarında yer bulur. Kendisini emek ve fedakarlığın içinde tutar.